Avrupa Şampiyonası’nın en zor gruplarından biri olan D Grubu’ndaki ilk maçımızda, oldukça güçlü olduğunu yeni fark ettiğimiz Hırvatistan’a boyun eğdik. 90 dakikası 1-0 Hırvatlar lehine biten maçta şanslı olan taraf mağlubiyete rağmen yine bizdik. Maçın başından sonuna topa hakim olan rakibimiz, kalesinde Ozan Tufan’ın kafa vuruşu hariç net bir pozisyona da izin vermedi. (Hiç bir yerde bulamayacağınız güncel bahis tahminleri için takipte kalın.)
Herkesin beklediği, yetenekli bir 11 ile sahaya çıktık. Kadronun pas oyununa uygun yapısı nedeniyle top hakimiyetini ele geçirip oyuna hükmetmeliydik. Her iki takım da pas üstünlüğüne ve top yönlendirmesine yönelik kadrolarla çıkmıştı. Hırvatistan’ın en kilit bölgesi olan orta saha göbeği buna oldukça uygun oyuncularla kuruluydu. Real’in beyni Modric ile Barça’nın ikincil Iniesta’sı Rakitic, egemenliği kaptırmamak konusunda oldukça yetkin iki oyuncu. Hal bu iken kaptığımız toplarda kısa paslar ile çıkmak, topa hakim olmak yerine darmadağın ve ne olduğu belirsiz bir futbol koyduk sahaya.

Rakip Hırvatistan ise beklenenin aksine Brozovic’i ön liberodan sağ açığa monte etmiş, o kanattan gelebilecek etkili Caner-Arda akınlarına karşı önlem alarak Srna’nın hücum etkinliğini artırmıştı. Ön liberoda Milan Badelj’yi kullanan Ante Cacic, takımın şefliğini Modric’e bırakıp Rakitic ve Perisic’i hücumda tehlikeli bölgeye sokmaya çalıştı.
Pas akışına uygun kadrosuyla fakat topu rakibe teslim eden bir anlayışla oynayan takımımız, kalesinde beklendik gollerden farklı bir gol gördü. Selçuk’un düzgün uzaklaştıramadığı topa yere inmeden çok iyi vuran Luka Modric takımını 1-0 öne geçirdi. İlerleyen yıllarda bu golü hatırlamak ve hatırlatmak için ‘’Ozan Tufan’ın saçını düzelttiği gol’’ tabirini kullanacağımız kesin. İlk yarının ortalarında Gökhan Gönül’ün iyi ortasında kafayı net bir biçimde vuramaması, saç mevzusunu daha da güçlendirecek bir hal aldı. Takımda oyun olarak en diri görüntülerden birini çizen Ozan, maalesef suçlu ilan edildi. Sosyal medyada çok konuşulan bu görüntüler, Fatih Terim’in hatalarının bir nebze unutularak algıların kaymasına neden oldu. Kazandıran iddaa tahminleri ile ProTipster emrinizde.

Credit: Omar Momani
İlk yarıdaki hatalı sistemin kurbanı olan orta saha oyuncularının en hayaletlerinden biri olan Oğuzhan’ın yerine Volkan Şen’in alınması derdimize çare olmadı. Oyun anlayışımızı değiştiremeyip oyuncu değişiklikleriyle sonuca gitme düşüncesinin işlemeyeceği skor tabelasından belliydi. Volkan Şen, Emre Mor gibi hızlı ve boş alan seven oyuncuların 0-0 iken kullanılması daha yararlı olacaktı. Türkiye’nin açık ara en iyi ön libero gibi ön liberosu Mehmet Topal’ın stoperde kullanılması da yeni atakları kesmemize engel oldu. Özellikle kanatlardan Perisic ve Srna, neden olduğunu kimsenin anlayamadığı ‘’hamle yapmayan beklerimiz’’ sayesinde çizgiye kadar rahatça inip baskı görmeden orta kestiler. Direkler, kurtarışlar, karamboller ile kalemizde sıkıntılar yaşamaya devam ederken; gol yollarında bir o kadar eksik kaldık. Burak Yılmaz oyuna girdiğinde forveti ikileyip Terim’in başarı anahtarı 4-4-2’ye döndük derken, 5 dakika sonra Cenk’in oyundan alınmasıyla hücumda çoğalma şansımızı azalttık. Yine kendi ipimizi kendimiz çektik ve işimizi yine, yeni, yeniden zora sokmayı başardık. Şansımız, hırsımız, inadımız bu sefer de yanımızda olup bizi bir üst tura atacak mı, bunu gruptaki son iki maçımızda göreceğiz.

Kaynak: ProTipster Türkiye