Günlerden bir gün, Thermaltake'nin muhteşem mühendis grubu toplandı. Kendi aralarında konuşurken, baş mühendis Joni dedi ki;
" Ya sayın mühendis hocalarım. Biz yaklaşık 500 yüz yıldır fan ve soğutma sistemleri yapıyoruz. Teknoloji artık öyle bir
sınıra dayandı ki; yaptığımız soğutma sistemleri yetmez oldu. Yakında 60 cm'lik fan çıkartacağız, ama herhalde bu da
yeterli olamayacak. Bu olayı artık aşıp yeni bir fan sistemi yapalım". Adamlar düşündüler, taşındılar kaşındılar ama bir
çözüm bulamadılar. Aralarından bir tanesi; " Ya hocam gelin biz bir hurdacıya gidelim. Bakalım orda işe yarayan bir
şeyler bulabilirmiyiz." Adamlar hemen toplanıp Konya'daki bir hurdacıya gittiler. Selamın aleyküm diyerek içeri girdiler
Birden baş mühendis Joni'nin gözüne yerde hüzünle yatan, her tarafı pislik içinde, paslı, iğrenç bir alet çarptı.
Aklında aniden 1000 wattlık bir ampül yanarken, EVREKA diye bir çığlık attı. Adamla sıkı bir pazarlıktan sonra, yaklaşık
5 ytl'ye aleti aldılar. Hemen memleketlerine dönerek, harıl harıl çalışmaya başladılar.






Öncelikle aleti parçalayarak pislikten arındırmak için sırasıyla çamaşır suyu, yağ çözücü ve kireç çözücüye batırdılar.
Temizlenen aleti siyah ve turuncu renklerde boyadılar. (Renklere dikkat. Thermaltake'nin meşhur renk kombinasyonu)





Mekanik parçalarını gres yağıyla parlattıktan sonra, sistemi birleştirdiler.



Görüntü güzel. Ama en büyük sorun; bu aleti bilgisayara nasıl monte edecekleri ve en fazla performansı nasıl alacaklarıydı.
Adamlar kafayı yemiş. Tamam alet çok güzel, çok sessiz ve yaklaşık 10.000 fan kadar çalışan bir voltran'dı.
Ama ne yapsak, ne yapsak. Baş mühendis hocam hemen devreye girdi. " Sayın sazanlar. Bu alet büyük. Tamam büyüklük bazı
yerlerde çok önemli değildir ama iş havalandırmaya gelince büyüklük önemini kazanıyor. Biz bu aleti bilgisayarın
içine sokarsak, bayağı zorlanacağız. O yüzden bu işi kasa dışında yapalım" Bu Joni var ya, süper adam. Neyse, adamlar
alete hemen ince tahtadan bir kutu yaptılar. Aleti kutunu içine oturttular. Sonra akıllarına yine bir soru geldi.
" İyi de, bu alet 220 voltla çalışıyor. E bizim bilgisayarlarda en fazla 12 volt var". Bu sefer yardımcı baş mühendis
George devreye girmiş. Bu George'da iyi adamdır Sizden iyi olmasın " Ya sayın saz ekibi. Biz bu aleti direk güç
kaynağının elektirik girişine köprüleriz. Ama bu kullanıcı için sorun olur. Ben şunu tavsiye ediyorum" der.


(Daha yapamadım. Vakitsizlikten)


Tamam elektirik girişini de hallettikten sonra, sıradaki sorun nasıl çalışacağıydı. Şimdi, bilgisayarı açıp sonra bu fanı
açmaktan adamlar bayağı bir üşendiler. Hemen teknoloji devreye hızlı bir şekilde girdi veeeee...


(Daha yapamadım. Vakitsizlikten)


Aleti boyadılar, kutuyu hazırladılar, elektrik işinide bitirdiler. Sıra geldi montaj işlemine. Bu fanı öyle bir
yerleştirmeliydiler ki, çıkacak maksimum hava, maksimum performansa erişecekti. Tabii ki bunun için tek yer vardı.
Kasanın yan kapağı. Yan kapağa takılacak bu alet; eğer yüksekliği ayarlanarak, ekran kartı ve işlemcinin tam üzerine
hava akımı sağlayacak şekilde oturursa, tadından yenmez bir hal alırdı. Ya bu adamlar ağızlarının tadınıda baya
biliyorlar hani


Adamlar kasalarının yan kapağını kesip blowerı oturttular. Takatı verip açtıklarında, bilgisayarın tam arkasında
duran saz ekibi heyetinden Michael'in, kasanın arkasından çıkan havayla ayakları yerden kesilerek, yaklaşık 35 mt. uçtu.
(Tamam burasını biraz abarttım. Kabul ediyorum )








Sonra bana telefon ederek " Haluk hocam, biz böle, böle bir fan sistemi yaptık. Sana gönderelimde bi bakıver." dediler.
Alet elime ulaştı. Elektriğini verip çalıştırdım. Mükemmel derecede hava sirkülasyonu sağlıyordu. En önemliside
müthiş derecede sessizdi.

Bu aleti nerelerde ve nasıl kullanırız;

1. Su soğutma sistemlerinde radyatörler için mükemmel çözüm.
2. Fan gürültüsünden, uğultusundan ve vızıltısından kafayı yiyen vatandaşlarımız için mükemmel çözüm.
3. Kasanın üstüne veya yanına açılacak bir delikle, kasa iç havalandırmada için mükemmel bir çözüm.
4. Kasası babalar gibi büyük vatandaşlarımız için, kasanın içine monte edilerek, kasa içi havalandırmasında
mükemmel çözüm.
5. Peltier'le uğraşıp, "kardeşim ben bunu soğutmamıyorum" diyenlere mükemmel çözüm.
6. İşlemci soğutmada mükemmel bir çözüm.

Bu liste uzayıp gider. Yazın sıcaklarda serinletici olarak bile kullanabilirsiniz. Ses yok. Vızıltı yok. Uğultu yok.
Sessiz ve ve güçlü.

Sonuç itibarıyle; ben bu adamları çok seviyorum. Bu Thermaltake mühendisleri harika insanlar.
Adamlar çalışıyor, üretiyor, bizde onlardan alıp tüketiyoruz. Mutluluk çemberini kurmuş, mutlu maymunlar gibi yaşıyoruz.

En derin saygılarımla...