Gemalto Türkiye Telekomünikasyon Ülke Müdürü Pınar Bilgin

Teknolojinin ilerlemesiyle dijital çağa hızla girilmesinden, diğer sektörlere göre en çok perakende sektörü etkilenmiştir. Günümüzün tüketicileri daha bilgililer, daha talep karlar ve günlük hayatlarını yönetmek ve düzene koymak için mobil cihazlara ve İnternete giderek daha fazla odaklanıyorlar. Müşteri bakış açısı ve davranışlarındaki bu sismik değişim, Türk perakende çevrelerini müşteri beklentilerinin 7/24 eTicaret, akıllı telefon, tabletlerin gücü ve uygunluğundan etkilenmesi gerçeği çerçevesinde yeniden yapılanmaları gerekliliğini ortaya çıkarıyor. Oldukça basit bir şekilde, teknoloji ve internet müşterilerin perakendecilerle etkileşime girme şeklini değiştirdi. Neyse ki, teknoloji, perakendecilere bu yüksek talepleri karşılamak için bir platform da sunuyor. Ve bu değişimi etkin bir şekilde kullanan şirketler; sadakati güçlendirmek, satışları arttırmak ve genel şirket giderlerini azaltmak konularında pazarda kendilerini önemli bir biçimde konumlandırabilecekler.

Böylesine dinamik bir piyasada büyümek isteyen Türk şirketleri için, NFC (Near Field Communication- Yakın Alan İletişimi) en önemli büyüme araçlarından biri olarak görülüyor. Bugüne dek NFC, temassız banka kartı veya doğrudan NFC-etkin akıllı telefonlardaki dahili “mobil cüzdanlar” aracılığıyla temassız ödemelerle ilişkilendirildi. Ancak, mobil ödeme, NFC için mağaza içi alışveriş deneyimini yeniden keşfetmeyi vadeden daha uzun bir yolculuğun sadece ilk adımı.

Bu potansiyele giden anahtar, NFC’nin kullanıcı ve sağlayıcı arasındaki güvenli, güvenilir, birebir iletişimi sağlama konusundaki kanıtlanmış kapasitesinde yatıyor. Türkiye’deki akıllı telefon penetrasyonu halen düşük ve yüzde 20’lerde seyrediyor, ancak bu oran 2010’da görülen seviyenin iki katı. Mobil bağlantılı cihazlar kısa zamanda modern hayatın yaşandığı bir merkez haline gelmesiyle beraber, NFC’nin bu yeteneğinin de çok yakında yetişkin Türk nüfusunun büyük bir çoğunluğunun parmaklarının ucunda olacağı aşikar.

Türk perakendeciler tarafından sorulması gereken en kritik soru, milyonlarca müşteri için hızlı, uygun ve kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri yaratmak amacıyla NFC nasıl en iyi şekilde kullanılabilir sorusu oluyor. Cevabı çok yakın bir gelecekte gerçekleşecek olan bir örnekle anlatabiliriz. Hayali bir müşteri düşünelim ve adına Volkan diyelim ve örneğimizi Volkan’ın tercih ettiği bir süpermarketteki alışverişi üzerinden anlatalım. Emrine amade NFC-etkin bir akıllı telefon ile, Volkan’ın markete doğru yola çıkmadan önce gerekli şeylerin listesini uzun uzun yazmasına artık gerek yok. Bunun yerine telefonda kaydedilmiş önceki alışveriş listelerinden favori parçalarını kolayca seçebilir veya mutfağındaki tazelenmesi gereken NFC-etiketli ürünlerini tarayabilir. Markete ulaşan Volkan, telefonunu bir NFC okuyucu üzerine yaklaştırarak aktivasyon yapabilir. Volkan’ın izniyle bu işlem, perakendecinin, yalnızca acil ihtiyaçlara değil, önceki alışveriş geçmişine göre, indirim ve tekliflerini doğrudan akıllı telefona sunmasını sağlar. Geleneksel kağıt veya kart kuponlarının aksine, bu indirim ve teklifler Volkan’a tam ihtiyacı olduğu zamanda sunulur. Böylece, markete önceki gelişinde perakendecinin verdiği hediye çekini arama günleri geçmişte kalır. Perakendeci için de artık hiçbir zaman amorti edilmeyecek milyonlarca hediye çekini üretmek ve elden dağıtmak veya her kasa çıkışında yazıcılara yükleme işleri için para harcama günleri geri de kalmış olır.

NFC, Volkan ve perakendeci arasında bu doğrudan ilişkinin düzenlemesine yardım ettiğinde, bir sürü katma değer hizmetlerinin provizyonuna kapı açılıyor. Acil alışveriş ihtiyaçlarına göre Volkan’a ilgili koridorların yönleri verilebilir. Stoklarda olmayan ürünler önceden belirtilir, ve perakendeci Volkan’a uygun alternatifler tavsiye edebilir, evlere servis veya “tıkla ve al” hizmetleri yoluyla ileri bir tarihte gönderebilir. Ayrıca, Volkan perakendeci ile herhangi özel besinsel gereksinimlerini veya allerjilerini paylaşmayı tercih ederse, bu alışveriş listesindeki potansiyel sorunlar da vurgulanabilir. Aynı zamanda mağazadaki, her biri sosyal medyada kolayca paylaşılabilecek öneriler, indirimler, teklifer ve yarışmalara erişim sağlayan NFC etiketli poster ve ekranları taramayı tercih edebilir.

Volkan mağazada yürürken, sepetine veya alışveriş arabasına koymadan önce NFC etiketli ürünleri tarayabilir. Bu tür “kendin öde” işlemleri yeni değil, ancak bu NFC-etkin alışveriş ortamında, tarama altyapısını oluşturan perakendeciler değil, müşterilerdir. Volkan kasada sıraya girmekten kurtulur, böylece

bir diğer şirket giderinden tasarruf edilmiş olur. perakendecinin sadakat ve ödül şemaları hızlı ve kolayca yönetilirken, Volkan yerleşik mobil cüzdanı sayesinde ve doğrudan akıllı telefonu aracılığıyla alışverişinin ödemesini güvenli bir şekilde yapabilir.

NFC alışveriş deneyiminin faydaları Volkan mağazadan ayrıldığında bile devam eder. Yine onun izniyle, perakendeci mağaza ziyaretleri arasında Volkan ile kişisel bir ilişkiyi sürdürmek ve geiştirmek için akıllı mobil mesaj yöntemini kullanabilir. Bu mesajlar Volkan’ın kendine özgü karakteristiklerine göre uyarlanabilir ve modern müşterilerin beklediği kısa, tek tıkla ve interaktif bağlantıyı sağlayabilir. Milyonlarca insanın aynı dijital ağlara bağlı olması, birey olarak muamele görme isteğinin her zamankinden daha yoğun olduğu araştırmalarla doğrulanmıştır.

Volkan’ın 360° NFC-geliştirilmiş alışveriş deneyiminin Türkiye’de günlük bir gerçeğe dönüşmesine halen vakit olmasına rağmen, yapı taşlarını kurmanın tam zamanı olduğunu vurgulamak önem taşıyor. Dolaşımdaki artan temassız ödeme kart sayısının yanı sıra, NFC, Türkiye’de binlerce insan tarafından günlük bazda, İstanbul ve benzeri şehirlerdeki tramvay ve feribotlarda temassız transit kartlar formunda kullanılan, kanıtlanmış bir teknoloji. Şüphesiz ki, NFC’nin arkasındaki ivme zirve noktasına ulaştı. Şimdi geriye hangi şirketlerin en olumlu ticari dönüşleri sağlayacak kadar hızlı hareket edeceğini görmek kalıyor. Volkan’ın alışveriş deneyiminin birçok unsuru halihazırda Türk perakendeciler tarafından deneniyor. Pilot projeler de aynı zamanda şekillenmeye başlıyor. Perakende sektöründe çalışan herkes için, yakın tarihin verdiği dersler açık: Teknolojik değişime reaksiyon göstermekte çok yavaş kalan şirketler müşterileriyle yeni ve değerli ilişkiler kurma şansını kaçırması en muhtemel olanlar oluyor.